Merhaba, buarada bir şeyler paylaşmayalı epey olmuş. Şimdi
sizlerle bizim oralardan bir tat paylaşacağım. Atalarım Selanik'in Drama ilçesi Pravişte kazası Samakol köyü'nden göçen mubadillerdir. Konuşma dili ile "macur" diye adlandırırlar bizi. Bu sarmanın adı da "Macur sarması"dır. Diğer
sarmalardan ne farkı var diye sorabilirsiniz.
Macur sarması uzun ince olur, kalem gibi... Kenarları da toparlanmaz ancak tam da gevşek bırakılmaz.
Macur sarması uzun ince olur, kalem gibi... Kenarları da toparlanmaz ancak tam da gevşek bırakılmaz.
Yapraklar kaynar suda biraz soldurulur. İçi için soğanlar
yağda biraz öldürülür. Salçası konur ya da domateslerin kabuğu soyulup
doğranır. Domatesler iyice eriyince içine pirinçler ve baharatı atılır, iç
hafifçe kavrulur. Ateşten alırnır. Yaprak avuç içine iyice açılır içerisine
biraz iç konur ve ince uzun yatay olarak yayılır. Kenarlarından bir defa
katlanır ve sarılmaya başlanır. Bu sarmanın özelliği kulaklı olmasıdır. Tüm
yapraklar böylece sarılır. tencerenin içine biraz zeytinyağı gökülr ve suyu
eklenir. Ben sarmalar hizasına kadar su koyuyorum. Üzerine bir tabak koyarsanız
sarmalarınız yukarıya doğru yüzmez. Önce kaynayana kadar yüksek ateşte sonra da
kısık ateşte içini çekmesi beklenir. Soğuyunca benim önerim yoğurtla servis
edilir. Afiyet olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder